Yazarın Adı:
Carl Sagan
Yazarın Tam Adı:
Carl Edward Sagan
Unvan:
Gökbilimci, Astrobiyolog
Doğum:
ABD 9 Kasım 1934
Ölüm:
ABD 20 Aralık 1996
Carl Sagan Biyografisi
Sagan’ın bilimsel merakı ona lisans seviyesinde, Chicago Üniversitesi’nden dört farklı dalda mezuniyet belgesi almasını sağladı. Bunlar içinde en önemlileri doğal ki, fizik ile astronomi ve astrofizik diplomalarıydı. Carl Sagan öldüğünde, 1968’de girdiği Cornell Üniversitesi’nde, David Duncan Kürsüsü profesörü ve aynı üniversitedeki Gezegen Araştırmaları Laboratuvarı’nın da müdürüydü. Güneş Sistemi’nin araştırılması ile ilgili çalışmaları, bugünkü bilgilerimizin temelini oluşturmuştur. Daha önceleri Venüs’ün yaşanabilir bir yer olduğu sanılırken Sagan tam tersini iddia etmiş ve Venüs’ün cehennem benzer biçimde bir yer olduğunu söylemiştir. Sonrasında Mariner’ler ile bu kanıtlanmıştır. Sera tesirini ilk olarak tanımlayan ve Venüs’ün sıcaklığının buradan kaynaklandığını ortaya atan da Carl Sagan’dır. Ayrıca evrende yaşamın var olabilmesi için karbon kökenli elementlerin olması gerektiğini de önermiş ve Satürn’ün en büyük uydusu Titan’ın böyle uygun bir yer olduğunu söylemiştir. Pioneer uzay araçları yardımıyla Titan’ın atmosferindeki karbon ve metan elementleri ispatlanmıştır. Sagan’ın bu ileri görüşlülüğü ve üst düzey bilimsel çalışmaları bunlarla sınırlı kalmamaktaydı. O yaşamı süresince Dünya dışında bir uygarlıkla iletişim kurulabilmesinin yollarını aradı. Bunun için birçok araştırmacıyla ortak çalışarak SETI projesini güçlendirdi ve hep destek oldu. Yalnızca bir uygarlığı aramakla değil aynı zamanda Dünya’daki yaşamın kökenini aramakla da ilgilenmiş ve bu mevzuda kitaplar yazmıştır. Dünya’daki yaşamın kökeni ve Dünya dışında bir yaşamın oluşabilmesi ile ilgili yaptığı çalışmalar yeni bir bilim dalını oluşturmuştur: Astrobiyoloji…
Carl Sagan 600’den fazla bilimsel yazı ve yazı yazmıştır. Bunların yanında Icarus adlı bilimsel yayın meydana getiren bir derginin 12 yıl süresince editörlüğünü üstlenmiştir. Ayrıca Dünya’nın en büyük Güneş Sistemi araştırmaları grubu olan Gezegen Araştırmaları Derneği’nin kuruculuğunu ve ölene kadar da yöneticiliğini yapmıştır. Doğal ki, Carl Sagan’ın bilimsel katkıları yalnız bunlarla bitmiyordu. NASA’nın Güneş Sistemi’nin araştırılması için gerçekleştirdiği tüm projelerde üst düzeyde görev almış hatta Mariner2, Mariner9, Viking, Voyager, Pioneer ve Galileo uydularının tasarımını ve yöneticiliğini yapmıştır. Gene kendisinin tasarladığı bir altın plak da bu uzay araçlarına yerleştirilmiştir. Bu plak ile Sagan, uzay aracının başka bir uygarlık tarafından bulunması halinde Dünya’yı ve insanoğlunu tanıtmayı hedeflemekteydi. Bugün Carl Sagan ‘in idaresinde gerçekleştirilmiş olan Voyager’lar Güneş Sistemi’nin dışına çıkmış ve başka yıldız sistemlerine doğru yol almaktadır. Kim bilir o altın plaklar hedeflerine ulaşacaklardır.
Sadece Carl Sagan, yaptığı bu bilimsel çalışmaların çok ötesinde bir bilim adamıydı. Her şeyden önce o kendisini, bilimin gerçeklerini halka aktarmakla yükümlü saymış bir insandı. Yaşamındaki en önemli fakatçlarından biri popüler bilimi halka, halkın anlayabileceği benzer biçimde anlatmaktı. Carl Sagan yazdığı kitaplar, yazılar ve yaptığı tv dizisi ile bunu fazlasıyla başarmış bir bilim adamıdır. Yazının başında da söylendiği benzer biçimde Dünya üzerinde bunu başarmış pek azca sayıda bilim adamından biridir. Carl Sagan’ı ülkemizde daha da popüler kılan ise 1997 yılında gösterime giren Contact (Bildiri) adlı filmdir. Çok önceden yazmış olduğu bir romandan uyarlanan bu filmimizde Dünya dışında bir uygarlıkla kurulan bağlantı ve bunun çevresinde gelişen vakalar anlatılmaktaydı. Carl Sagan’ın başarılı romanlarından bir diğeri olan Cennetin Ejderleri ise Pulitzer ödülü almasını sağlamıştır. Carl Sagan Contact filmini görmeyi çok istemiştir sadece filmin son halini göremeden 20 Aralık 1996’da hayata veda etmiştir.
Yaşasaydı astronomi bilimine çok büyük katkılar yapacağından hiç kuşku yok. Sadece arkasında bıraktığı eserleriyle bile bir çok genç astronomu peşinden sürüklemeyi şimdiden başarmış bir bilim adamıdır, Carl Sagan.
Sanırım Carl Sagan’ı, en iyi eşi Ann Druyan’ın şu sözleri anlatmaktadır:
“Carl hiç bir vakit inanmak istemedi, o devamlı bilmek istedi.”
0 yorum