Mu’tezile’nin Kur’an Müdafaası
Metin Özdemir
Endülüs Yayınevi
Hz. Muhammed’in peygamberlik serüveninin ilk başladığı yer olan Mekke’de inen surelerden herhangi birisinin bir benzerine ne Arap şiirinde ne de nesrinde rastlamak mümkündü. Rahman, Vakıa, Saffat vb. sureleri dinleyen ünlü Arap şairleri ve hatipleri şaşkındı. Kulaklarına inanamıyorlardı. Dolayısıyla onu susturmak için ortaya atılan, sihirbaz, kâhin, cinli, mecnun vs. nitelemelerin hiçbirisi tutmadı, tutarlı bulunmadı. Fakat Arap aristokrasisinin kendilerine nispetle toplumsal statüsü son aşama zayıf olan Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul etmesi kolay değildi.
» Mu’tezile’nin Kur’an Müdafaası Kitap Özeti ve Kısa Açıklaması
Çoğu inatla direniyor ve onu susturmaya çalışıyordu. İşte böyle bir ortamda, Kur’ân’ın kıyamete kadar sürecek olan o müthiş meydan okuması gerçekleşti:
“Eğer kulumuz [Muhammed]’e katımızdan aşama aşama indirdiğimiz vahyin bir kısmından şüphe ediyorsanız o vakit aynı değerde bir sure getirin (de görelim) ve eğer dediğiniz doğruysa – Tanrı’tan başkalarını da size şahitlik etmeleri için çağırın. Eğer bunu yapamıyorsanız -ki kesinlikle yapamayacaksınız- o vakit yakıtı insanoğlu ve taşlar olan, hakikati inkâr edenler için hazırlanmış ateşi bekleyin!”
İşte bu çalışma, Mutezilî düşünce sisteminde Kur’an’ın hak ve evrensel bir tanrısal ileti oluşunun en önemli kanıtı olarak görülen bu meydan okuyuşun rasyonel temellerini ele almaktadır
0 yorum