Sana Tutuldum

Bu gerçekti, Hudson’in yasaminin daha önce kimsenin yapamadigi kadar derinine giden büyük, dev bir adimdi. Tabii ki heyecanliydim. Adami seviyordum. Ama onu gerçekten taniyor muydum? Onu bu kadar az taniyor olmama ragmen gerçekten sevebilir miydim? Yasadigi yer iki dakika önce, soförü beni getirene kadar tam bir gizemdi. Binanin içinde ne bulacaktim? Hudson Pierce’in çok iyi bir biçimde takindigi maskenin ardinda ne vardi? Gerçek Hudson’i görebildigimi hissediyordum. Bunu büyük ihtimalle dünyada yapabilen tek kisi bendim ve güçlükle yapabilmistim. Kalbimi fetheden bu önemli, genç is adami hakkinda halen üzeri örtülü olan ve ögrenecegim çok sey vardi. Hudson’in sakladigi sirlar oldugunu biliyordum. Benimle tanismadan önce yaptigi akil oyunlarini ve kadinlari kandirmayi birakmisti ama geçmisteki bu aliskanliklarinin geri gelme ihtimali oldukça gerçekti. Benim eski aliskanliklarimin geri gelme ihtimali kadar gerçekti. Beni ele geçiren o korkularin, geçmisteki saplantili aliskanliklarimin geri gelme ihtimali vardi. Tüm iliskileri yersiz kiskançligim ve gizli takiplerimle bitirebilirdim. Bu kahrolasi aliskanliklarin beni mahvedebilecegini biliyordum. Neyse ki uzun bir zamandir Hudson ile düzeldigimi hissediyordum. Bunun sona erme olasiligini sadece zaman gösterecekti.